MESSENGER’I OLMAYAN MESAJLAŞAMAYACAK

Kullanıcılar bunun yerine artık Facebook Messenger uygulamasını kurmak zorunda kalacak. Bu uygulamayı kullanmayanlar ise bu özellikten faydalanamayacak.

Facebook’un web tasarımında bu konuda bir değişikliğe gidilmezken, Android , Windows Phone ve iOS platformlarında çok yakında bu değişikliğe geçileceği düşünülüyor.

AMAÇ; Facebook MEESENGER KULLANIMINI ARTTIRMAK

Facebook, bu hamleyle Facebook Messenger kullanımını artırmayı ve özel mesaj özelliğini ayrı bir mecra olarak sürmeyi düşünüyor.

The post Facebook Mobil’de Özel Mesajlaşma Kaldırılıyor ! first appeared on Elektronik Devreler - Projeler Ödevler - Tez Ödevleri.

Araştırma şirketi JDSU’nun bir çalışamasına göre, internette en fazla veri kullanan telefon sahiplerinin iPhone 5S sahipleri ortaya çıktı. Araştırma şirketinin verilerine göre, yeni nesil telefonlar ortaya çıktıkça telefonların veri kullanımları da katlanarak artıyor. Şu anda ortalama bir iPhone 5S sahibi, ilk nesil İPhone sahiplerine oranla 7 kat daha fazla veri kullanıyor. iPhone 5’e göre ise yüzde 20 daha daha fazla veri kullanım miktarı var.

Apple cihazları, dünyanın en çok internet kullanan 10 telefonu arasında 6 cihazla yer alıyor ve birinciliği elde tutuyor. Listede ayrıca Samsung, HTC ve Sony de bulunuyor.

Araştırmacılara göre her yeni nesil telefon, önceki nesle göre yüzde 20 – 40 daha fazla internet kullanımına neden oluyor. Bunun nedeni de yeni nesil telefonlarda daha hızlı bağlantı sağlayan daha güçlü donanımların kullanılıyor olması ve elbette internete girmeyi, mail atmayı, sosyal ağlara bağlanmayı, mesajlaşmayı kolaylaştıran uygulamaların daha fazla bulunması. Ayrıca son modellerde LTE kapasitesine de sahip olunması bu cihazları gerçek birer veri canavarına dönüştürüyor. Son teknoloji bağlantıları kullananların sayısı çok az olsa da kullandıkları toplam veri miktarı, diğer kullanıcıları geçmeye yetiyor.

4G konusunda yapılan bir araştırma bunu ortaya koyuyor. 3G bağlantı sahibi kullanıcıların oranı 2011’de sadece yüzde 1 iken, kullandıkları veri miktarı toplam verinin yüzde 50’sini oluşturuyordu. Aynı dönemde 4G kullanıcıları sadece yüzde 0.1 oranındayken kullandıkları veri miktarı toplam verinin yüzde 50’ini buluyordu.

Telefonların internet içindeki veri kullanım oranları hızla artıyor ve çok da büyük bir yük oluşturuyor. Ağ yöneticilerinin de bu gelişmeyi görerek önlem alması gerekiyor. İnternet artık insanların işten eve gelince film seyretmek için bir kaç saat boyunca yoğun olarak kullandıkları bir “ev eğlencesi” olmaktan çıktı; her an her yerde, veri canavarı mobil cihazların yüksek taleplerine cevap vermesi gereken bir veri otoyoluna dönüştü.

The post iPhone 5S sahipleri internetin kanını emiyor! first appeared on Elektronik Devreler - Projeler Ödevler - Tez Ödevleri.

Google’ın “artık böyle olacak” dediği özellik hakkında, antivirüs devlerinin itirazı var!

Google, kısa süre önce Gmail servisinde artık e-postalara ekli gelen görsellerin otomatik olarak gösterileceğini açıklamıştı.

Ancak bu politika değişikliği güvenlik firmalarını alarma geçirdi: Çok gelişmiş algoritmalarla fotoğrafların içine yüklenebilecek zararlı kodların, kullanıcıların e-posta iletişimini izlemek amacıyla kullanılabileceğini vurgulayarak Google’ı dikkatli olmaya davet ettiler. Daha da ötesi, bu yeni politikanın Spam mail göndericilerinin ekmeğine yağ sürebileceği iddia ediliyor. Spam göndericileri, fotoğrafa yüklenen kodlarla e-postanın açılıp açılmadığına dair geri

bildirim alabilirler ve bu da kullanımda olan e-posta adreslerinin onanması anlamına geleceği için bu postaları açan kullanıcılara çok daha fazla sayıda spam mail gelmeye başlayabilir.

Google ise bu fotoğrafların bir proxy sunucusunda duracağını ve bilinen tüm virüs ve yazılımlara karşı kontrol edileceğini vurgulayarak, kötü niyetli insanların bu kontrol aşamasını geçemeyeceğini savunuyor. Bir şekilde göndericilerin kötü niyeti varsa ve Google’ın kontrollerinden kurtulmayı başarsalar bile alıcının IP adresine ulaşabilmeleri mümkün olmayacak zira elde edebilecekleri adres ancak Google’ın proxy adresi olacak.

Güvenlik uzmanları, Google’ın proxy çözümünü ekstra bir güvenlik kalkanı olarak görüyor ama yine de kullanıcıları tanımadıkları insanlardan gelen postalara ve görsellere karşı dikkatli olmaları konusunda uyarıyorlar.

The post Google’ın yeni tehlikeli özelliği! first appeared on Elektronik Devreler - Projeler Ödevler - Tez Ödevleri.

Popüler dosya paylaşım sitesi Hotfile.com, kaderini kabullendi ve telif hakkı ihlali davasının sonucunda kapanmayı, ayrıca film endüstrisine 80 milyon dolar ceza ödemeyi kabul etti.

Hotfile’ın kaybettiği, MPAA’nın kazandığı bu zafer, MPAA’nınbasın bildirisinde ortaya çıktı. MPAA, Ağustos ayında da Hotfile’a karşı federal mahkemede hizmetin “yasal ayrıcalıklara” sahip olmadığının kararlaştırılmasının sonucunda büyük bir başarı elde etmişti. Ağustos’ta verilen kararın bu haftaki duruşmalarda da önemli etkisi oldu.

Normal şartlarda dosya depolama hizmetleri, belirli şartlara uydukları takdirde, kullanıcılarının davranışlarından sorumlu tutulmuyorlar. Ancak hakim, bu davada Hotfile’ın ve sahibi Antov Titov’un “yasal ayrıcalıktan” faydalanamadığını, çünkü ihlalleri etkin olarak teşvik ettiğini söyledi. Sonuç olarak Hollywood, korsan içerik paylaşımı karşısında önemli bir zafer kazanmış bulunuyor.

The post Dosya paylaşım hizmeti Hotfile kapanıyor! first appeared on Elektronik Devreler - Projeler Ödevler - Tez Ödevleri.

Samsung, yeni Galaxy S için rakiplerine fark atacak, yüksek çözünürlüklü bu ekran üzerinde çalışıyor

Samsung‘un önümüzdeki sene tanıtacağı telefonlar, full HD’den bile daha yüksek çözünürlüklere sahip olabilir. Yeni bir iddiaya göre Samsung, 5 inç ve daha büyük cihazları için 560ppi piksel yoğunluğu sunan AMOLED ekranlar üzerinde çalışıyor.

Samsung Display CEO’su Kinam Kim‘i kaynak gösteren OLED.at web sitesine göre firma, 2014 için 2560×1440 çözünürlüklü ekranlar üzerinde çalışıyor. Raporda bu ekranlara sahip olacak telefonların ismi belirtilmese de yeni ekran, Galaxy S5’in en önemli özellikleri arasında olabilir.

Kore merkezli firmanın şu anki amiral gemisi cebi Galaxy S4, AMOLED ekranında 1920×1080 çözünürlük, 441ppi piksel yoğunluğu sunuyor. iPhone 5S’in LCD ekranı ise 640 x 1136 çözünürlüğünde ve 326ppi piksel yoğunluğunda. Galaxy S5 gerçekten de 556ppi piksel yoğunluğu sunacak olursa, inç başında Apple’ın cihazından 230 piksel daha fazlasını göstermiş olacak. Bununla birlikte bu ek piksellerin kullanıcılar tarafından çoğunlukla fark edilmeyeceği de bir gerçek.

The post Galaxy S5 Bomba Ekran ! first appeared on Elektronik Devreler - Projeler Ödevler - Tez Ödevleri.

Halo oyunlarını oynamış olan biri için Cortana‘yı tanıtmaya gerek yok: o çok gelişmiş bir yapay zeka ve Master Chief’in tek gerçek arkadaşı. Ve şimdi de gerçek dünyaya geliyor: Microsoft, Siri ve Google Now‘a rakip olarak Cortana üzerinde çalışıyor.

Microsoft Cortana nedir?

Cortana, Windows Phone‘u ve daha sonraları belki de Windows’u da kontrol etmenin yepyeni bir yolunun kod adı. Sesinizi algılayacak, sorularınıza cevap verecek, cihazınızı kontrol edecek ve belli zamanlardaki ihtiyaçlarınızı tahmin edecek.

Cortana gerçek bir ürün mü, yoksa bir türlü gerçekleşmeyen hayallerden biri mi?

Gerçek bir ürün. Stave Ballmer cihazlarının, dünyanın farklı bölgelerindeki insanlardan öğrenen bulut sistemi ile derinlemesine kişiselleştirilebilir hale getirilmesini istiyor. Keşfedilmemiş bir alanda olduklarını söyleyen Ballmer, bu yeni tecrübeyi benzetmelerle açıklamanın zor olduğunu belirtti. Cortana’nın yapmayı vaadettiği şeyler, şu an Google, Facebook ve Siri’nin sunduklarının ötesinde.

Microsoft Cortana nasıl çalışıyor?

Contana üç öğenin birleşiminden oluşuyor: Tellme doğal dil işleme motoru (Microsoft tarafından 2007 satın alınmıştı), Microsoft’un devasa bulut işleme gücü, ve Satori (Bing’in bir parçası).

Satori’nin bilgi deposu bildiğimiz aramadan daha akıllı olacak şekilde tasarlanmış. Size sadece içinde linkler olan bir sayfa sunmak yerine, ihtiyaçlarınızı tahmin edip sorularınıza cevap verecek.

Cortana Türkiye’de çıkacak mı?

Şu an için programcılar yalnızca Amerikalı kullanıcılar ve Amerikan İngilizcesi üzerinde çalışıyorlar. Bu hizmet söz verdiklerini yerine getirebilir ve gerekli ilgiyi görürse, ileride Türkçe’yi de desteklemesi ihtimal dışı değil.

Microsoft Cortana ile Siri ve Google Now’u karşılaştırırsak?

Microsoft, tahmin edebileceğiniz gibi Cortana’nın rakiplerinden daha iyi olacağını söylüyor: Google Now’un analizini ve Siri’nin kullanıcı dostu yapısını bir araya getirip, sonra da her şeyi bir adım daha öteye götürecek. Cortana, yalnızca sizi dinlemekle kalmayacak, sizi anlayacak ve yaşadığınız yerden kişisel tercihlerinize kadar her şeyden haberi olacak.

The post Cortana: Microsoft’un Siri’ye rakibi first appeared on Elektronik Devreler - Projeler Ödevler - Tez Ödevleri.

Aslında “her şeyi” Microsoft icat etti!

“Tekerlek” dahil pek çok şeyi icat eden MS oldu. Peki neden bu icatlar, başkalarının elinde parladı?

“Microsoft, hiç yenilikçi değil”… Bu, belki de Microsoft için kurulan en haksız cümlelerden bir tanesi. Yazılım devi, teknolojik gelişmeleri başlatmada ne kadar becerikli olduğunu defalarca kanıtlamış bulunuyor. Firmanın piyasaya sürdüğü, yıllarca kullanılan yazılımlar, donanımlar ve hizmetler bunun bir kanıtı.

Ancak bazen sadece geleceğe yönelik fikirler işe yaramayabiliyor, onu kolay kullanılabilir bir hale getirmemişseniz veya yanlış zamanda ortaya çıkarmışsanız, yeniliklerinizi kimse görmeyebiliyor.

İşte Microsoft’un en önemli buluşlarından bazıları.

Google TV

Google’ın 2010’da ortaya attığı “Web, TV ile tanıştı” sloganı Microsoft’tan “Biz bunu 4 yıl önce yaptık” cevabını aldı. MSN TV (veya orijinal adıyla WebTV), bilgisayara ihtiyaç duymadan internete bağlanabilen ilk tüketici elektroniği cihazıydı. Aynı zamanda ilk TV tabanlı web tarayıcısına sahipti. Microsoft’un 1997’de satın aldığı teknoloji, zaman içinde Xbox 360’ın bir parçası haline geldi. MSN TV, bu senenin başlarında kapatıldı.

iPad’ler…

iPad’in PC’leri yok edeceği iddialarının gündeme gelmesinden çok daha önce Microsoft, 2002’de Tablet PC’yi ortaya çıkarmıştı. Ancak güç ve taşınabilirliği bir araya getirmeyi amaçlayan teknoloji, henüz yeteri kadar iyi değildi. Tablet PC’ler ağır, büyük ve pahalıydı. Dahası proje, Microsoft’un hatalı kararlarından bir darbe yemişti.

Akıllı cepler

Microsoft’un Pocket PC platformunda ne ararsanız vardı – cihaz hem bir PDA, hem medya çalıcısı, hem bir iş aracı, hem de bir telefondu. 2000’de ortaya çıkan platform, 2007’de Windows Mobile 6 adıyla daha güçlü, ilgi çekici cihazlarda kullanılmaya başlandı. Windows Mobile, esas olarak Windows’un kırpılmış bir sürümüydü. Ancak rakipler, farklı bir strateji izleyerek sıfırdan, basitliğe önem veren yeni bir platform geliştirmeyi tercih ettiler. Bugünkü duruma baktığımızda rakip stratejiler kazanmış görünüyor.

Siri ve Google Now

Microsoft Bob, PC’nizde kafanızı karıştırabilecek her şeyi çizgi film benzeri arayüzüyle saklamayı amaçlıyordu. Aslında Bob, Siri’den çok farklı değildi. Clippy ise bugün Google Now’un yaptıklarını yapmayı, gelecekte yapacaklarınızı tahmin etmeyi amaçlayan bir araçtı. Birçok Microsoft projesinde olduğu gibi bu fikirler de zamanının ve teknolojinin o zamanki kapasitesinin fazlasıyla ötesindeydi.

Facebook

İnsanları internetin geri kalanından mümkün olduğunca uzaklaştıracak duvarlarla örülmüş bir bahçe mi dediniz?  Microsoft’un daha sonra MSN adını alan 1995’teki internet hizmeti, bilgisayarınızla entegre olarak tescilli hizmete bağlı kalmanızı sağlıyordu.

Akıllı saatler

İlk akıllı saatleri Seiko üretse de, mobil veriyi kullanan ilk akıllı saatler Microsoft’tan geldi. Smart Personal Object Technology (SPOT), FM radyo dalgaları üzerinden veri alabiliyordu. Ancak saat, Samsung Galaxy Gear gibi şimdiki akıllı saatlerin de yaşadığı soruna kurban gitti: o can alıcı uygulamayı sunamamak…

Smart TV’ler

Microsoft, 2000’den bu yana TV sorununu çözmekle uğraşıyor. Windows XP Media Center Edition’dan Windows 8 Pro’ya firma, PC’nizi bir ev eğlencesi merkezine dönüştüren çekici sayılabilecek yazılımlar sunuyor. Bu yazılımlarla videolarınızı oynatabiliyor, video akışlarına ulaşabiliyor, fotoğraflarınıza bakabiliyor, TV kartınız varsa yayınları kaydedebiliyor, kablosuz içerik akışı yapabiliyorsunuz. Ancak anlaşılan o ki tüketiciler, bu işlevlerin değil Netflix gibi bir hizmetin peşindeymiş. Microsoft’un bugünkü medya hizmetleri, Netflix stili hizmetlere PC’lerden, tabletlerden ve Xbox’lardan erişim sunmayı amaçlıyor.

E-kitap okuyucular

Microsoft’un 2000’de aklından geçen tek medya cihazı TV’ler değildi. Şirketin Microsoft Reader’ı da aynı sene, çoğu kullanıcının e-kitabın ne olduğunu bilmediği bir zamanda satışa sunulmuştu. Windows’la çalışan yazılım, Windows’ta, Pocket PC’lerde ve Windows Mobile üzerinde çalışıyordu. Ancak ClearType’a rağmen okuma deneyimi ideal değildi. Kitaplar DRM ile korunuyordu ve çok az içerik vardı. Amazon’un ucuz e-ink ekranları ve dev e-kitap içeriğini birleştirmesi, e-kitapların popüler hale gelmesini sağlayan hamle oldu.

iOS 7

Şansımızı biraz zorladığımızı düşünebilirsiniz, ancak basitliğe önem veren ilk işletim sisteminin Apple’a ait olmadığı ipucunu vermemiz gerekiyor.

Çevrimiçi konsol oyunlar

Bu sefer Microsoft mucit rolünde değil. İlk çevrimiçi konsol fikrini Sega, Dreamcast’i ile denemişti ancak Dreamcast, çevrimeli bağlantı zamanına denk geliyordu. Xbox Live, geniş bant için tasarlanmıştı ve Microsoft tam anlamıyla harika bir iş çıkarmıştı. Yani çevrimiçi FPS oyunlarında küçük çocuklardan duyduğunuz uygunsuz sözleri Microsoft’a borçlusunuz.

Spotify ve iTunes Radyo

Ayda belirli bir ücret karşılığında taşınabilir cihazlarınızda, PC’nizde ve oyun konsollarında sınırsız içeriğe ulaşmanıza izin veren hizmet, 2008’de ortaya çıkmıştı. Spotify’nin ABD’de ortaya çıkması ise 2011’i buldu. Microsoft, önemli bir alanda Spotfy’yi yenmeyi başarmıştı: Yazılım devi, büyük müzik firmalarıyla anlaşabilmişti. Zune Pass’ın adı, şu an Xbox Music olarak değiştirilmiş durumda.

Tekerlek

Aklınıza gelen tekerlek, muhtemelen bu tekerlek değil. Ancak hesap tabloları arasında gezintiyi hızlandırmak isteyen Microsoft’tan Eric Michelman, ilk olarak fareye küçük bir kol eklemeyi düşündü. Microsoft Hardware mühendisleriyle farklı seçenekleri değerlendiren Michelman, tekerlek fikrinde karar kıldı. Michelman’ın isteği, tekerleğin sayfayı kaydırması değil, yaklaştırma ve uzaklaştırma işlevlerini görmesiydi, ancak bu isteği reddedildi. Görünen o ki iyi de oldu.

Kaynak : hurriyet.

The post MS yaptı, başkası kazandı! first appeared on Elektronik Devreler - Projeler Ödevler - Tez Ödevleri.